Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli Politikası

Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli Politikası (Tarih)


Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu tarihlerde Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmak üzereydi. Anadolu'da merkezi otorite bozulduğundan çok sayıda beylik kurulmuştu. Beylikler arasında birlik ve beraberlik yoktu. Siyasal rekabet görülüyordu. Batı Anadolu'nun bir bölümü Bizans'ın denetimindeydi. Doğu Karadeniz'de Trabzon Rum imparatorluğu egemendi. Ayrıca Ceneviz ve Venediklilerin de kolonileri bulunuyordu. Moğolların baskısı sonucu Anadolu'daki Türk nüfus artmıştı. Anadolu'nun güneyinde bulunan beylikler ise Memlüklerin korumasındaydı.
Osmanlı Beyliği ilk zamanlarda Türk beylikleri arasındaki çatışmalara katılmamış; bu yüzden güç kaybetmemiştir. Tersine bazı beyliklerin desteğini de alarak sınırlarını batı yönünde (Bizans'ın aleyhine) genişletmiştir.
Osmanlı Devleti, zaman içerisinde Anadolu Türk siyasal birliğini kurmaya çalışmıştır. Bunun için kimi zaman savaşmış, kimi zaman toprak satın almış; bazen de evlilikler yoluyla çeyiz olarak toprak elde etmiştir.
Osmanlı Devleti'ne ilk katılan beylik Karesioğullarıdır. Bu sayede hem donanma gücüne ulaşılmış hem de Anadolu Türk siyasal birliğinin kurulmasına başlanmıştır. Yıldırım Bayezit döneminde büyük ölçüde sağlanan siyasal birlik, Timur ile yapılan Ankara Savaşı'nın kaybedilmesiyle son bulmuştur (1402). Anadolu siyasal birliği kesin olarak ancak Yavuz Sultan Selim döneminde Dulkadiroğulları Beyliği'nin alınmasıyla sağlanmıştır (1515).

Osmanlı Devleti, Bizans ve Balkanlar'ın içinde bulunduğu karışıklıkları iyi değerlendirmiştir. Tekfur denilen Bizans valileri merkezi dinlemiyor ve halka zulmediyorlardı. Balkanlarda ise mezhepsel (Katolik-Ortodoks) ve etnik çatışmalar vardı.
Osmanlı Devleti'nin Rumeli'ndeki ilk toprak kazanımı Çimpe Kalesi'dir. Bizans İmparatoru Kantakuzen'e yardım gönderilmiş, buna karşılık Çimpe Kalesi Osmanlılara verilmiştir (1353). Bu kale Rumeli fetihleri için bir üs olarak kullanmıştır.
I. Murat döneminde Edirne alınmış ve başkent yapılmıştır. Böylece Bizans'ın Balkanlar'la ilişkisi kesilmiştir.
Devletin genişleme politikası doğu ve batı yönünde olduğu için, Edirne başkent olmasına rağmen Bursa da başkent özelliğini devam ettirdi. İstanbul'un alınmasına kadar devam eden bu durumda Edirne öncelikli bir konuma sahipti.
Bunun dışında Bulgaristan-Sırbistan arasında geniş bir alan ele geçirildi. II. Murat döneminde kazanılan 2. Kosova Savaşı sonucunda Balkanlar'da kesin Türk egemenliği kuruldu.
Osmanlılar, Balkanlar'da fethettikleri topraklara, doğudan Anadolu'ya gelen Türkmen boylarını parçalara ayırarak yerleştirmişlerdir.  İskan Politikası denilen bu uygulamanın amaçları şunlardır:
Bölgeyi İslamlaştırmak ve Türkleştirmek.
Boyların yapısını bozarak feodal yapılanmayı engellemek.
Tarım üretimini ve vergi gelirlerini artırmak. Devletin bölgedeki egemenliğini kalıcı kılmak. Boylar üzerindeki denetimi güçlendirmek. Batı yönünde yapılacak fetihlere kolaylık sağlamak.

Osmanlı Devleti, Balkanlar'da genişleyince Rumeli Beylerbeyliği'ni, Anadolu'da genişleyince Anadolu Beylerbeyliği'ni kurmuştur. Sınırların batı yönünde hızla genişlemesi, askere ve yöneticiye olan gereksinimi de artırmıştır. Bu yüzden Devşirme Sistemi oluşturulmuş ve Yeniçeri Ocağı kurulmuştur.

Anatomi ders notları